Obezite (Şişmanlık) Hakkında Bilinmesi Gerekenler #1
Obezite (Şişmanlık) Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Obezite, estetik bir sorundan ziyade kalp ve damar hastalıkları gibi pek çok ciddi hastalığa neden olabilecek önemli bir problemdir. Obezite yavaş yavaş gelişen bir sorun olduğundan kişi bu duruma zamanla alışarak, yeni hali ile barışık bir şekilde yaşamını sürdürebilir. Fakat ciddi sağlık sorunları baş gösterdikten sonra obezitenin ne kadar önemli bir sağlık sorunu olduğu da anlaşılmış olur. Yani çoğu zaman obezitenin önlenmesine çok geç kalınmaktadır.
Obezitenin Sınıflandırılması
Obezite dört şekilde sınıflandırılmaktadır. Sınıfların belirlenmesi için şişmanlığın seviyesinin saptanması; bunun içinde beden kitle indeksinin hesaplanması gerekmektedir. Beden kitle indeksi, ağrlık(kg)/boy²(kg) formülü ile hesaplanmaktadır.
Örnek verecek olursak: 60 kg. ağırlığında ve 1.70 m. uzunluğunda bir kişinin beden kitle indeksi 60/1.70²=20,8 olacaktır.
Beden kitle indeksi:
- 20-25 arasındaysa normal,
- 25-30 arasındaysa hafif şişman,
- 30-40 arasındaysa orta şişman,
- 40’tan büyükse de ağır şişman olarak kabul edilir.
Obezite Nelere Yol Açar?
- Obezitenin derecesi arttıkça şeker hastalığı riski de artar.
- Kalp ve damar hastalıklarına neden olur.
- Hiperinsülinemiye neden olur.
- Hipertansiyona neden olur.
- Kanser hastalıklarına yol açabilir.
- Kas ve iskelet sistemi bozukluklarına yol açabilir.
- Neden olduğu hastalıklar nedeniyle yaşam süresini kısaltır.
- Psikolojik sorunlara yol açar.
Obezite Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
Obezite tedavisi hem zor hem de uzun süreli bir tedavidir. Tekrarlama eğilimi de yüksek olan bir rahatsızlık olması nedeniyle vücut ağırlığı sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Obezite, diyet ve çeşitli egzersizlerin yanı sıra ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi ile de tedavi edilebilmektedir.
- Öncelikle obezitenin neden ortaya çıktığı araştırılmalıdır.
- Kişiye obezite ve obezite tedavisi hakkında gerekli eğitimler verilmelidir.
- Öğünler arttırılmalı ve belirli aralıklara yayılmalıdır. Her gün ihtiyaç duyulan kaloriden orta düzeyde azaltma yapılmalı, yağ tüketimi en aza indirilmelidir.
- Gereksiz kalorilerden uzak durulmalıdır. Taze meyve ve sebze ile kompleks karbonhidrat alımı arttırılmalıdır.
- Yemekler ağır yenmeli ve iyice çiğnenmeden yutulmamalıdır. Yemeden önce yeterince acıkmış olunduğundan emin olunmalıdır.
- Fiziksel aktiviteler arttırılmalıdır.
- Tartılırken aynı saatlerde ve çıplak ya da her zaman aynı giysilerle tartılmalıdır.
Kilonuzun Kontrolünü Elinizden Bırakmayın!
Alışverişe her zaman tok karnına çıkın. Bu sayede ihtiyacınız olmayan yiyecekleri almamış olursunuz. Şayet alınacaksa bile fast food türü yiyeceklerden uzak durun.
Meyve suyu, kola ve tatlılardan kaçının. Yemekleri son derece ağır bir şekilde yeyin ve iyice çiğnemeden yutmayın. Sırf yemeğim artmasın diye tabağı bitirme düşüncesini kafanızdan atın. İkinci ve ekstra porsiyonlardan ve yağlı soslardan uzak durun.
Akşam yemeğinden sonra kesinlikle birşey yemeyin. İhtiyacınız dışında yemek yeme isteğinizi farklı şeylerle meşgul olarak bastırın. İlla bir şeyler yemek istiyorsanız porsiyon hesabını elden bırakmadan meyve tüketin.
Yemek yemek için dışarıya çıkacaksanız eğer önceden ne yiyeceğinizi planlayın. Birileri tarafından ikram edilen ekstra gıdalardan da sakının.
Şok Diyetlerden Uzak Durun!
Aşırı kiloluysanız eğer, şok diyetler yani hızlı zayıflama diyetleri kulağınıza hoş geliyor olabilir. Denemekten ne çıkar, bir kere deneyeyim diye de düşünebilirsiniz. Fakat şok diyetler kesinlikle masum değildir ve uzak durulması gerekir.
Hızlı Zayıflamanın (Şok Diyetin) Zararları Nelerdir?
- Beyinde bulunan ve hafıza kapasitesini arttıran serotonin maddesi, yapılan karbonhidrat diyetleri nedeniyle olumsuz yönde etkilenir. Bu durum neticesinde de hafıza kaybı ve çeşitli beyin bozuklukları oluşabilir.
- Hızlı zayıflamak tansiyonu yükseltir ayrıca ciddi kalp hastalıklarına da neden olur.
- Hızlı kilo verme nedeniyle yağ kaybı ile beraber kaslarda zayıflar.
- Diyet bırakıldıktan sonra karın bölgesinde çok hızlı bir şekilde yağlanma başlar ve şok diyetlerden sonra alınan kilolar çok zor verilir.
- Protein alımının azalması ya da eksikliği kasları zayıflatır. Özellikle sabah kahvaltısı yapılmadığında kaslar ciddi zararlar görebilir.
- Şok diyetler vitaminlerin ve minerallerin eksilmesine neden olur. Sonuç olarak da cilt kurur ve dökülmeler başlar.
- Demir eksikliği nedeniyle kan hastalıkları baş gösterir. Yorgunluğa ve halsizliğe neden olur.
- Safra kesesi olumsuz etkilenir. Çalışmayan safra kesesi taş üretmeye başlar.
- Kalsiyum eksikliğine neden olabilir ve kemik erimesi başlar. Kemik erimesi sonucunda da kemiklerin kırılabilme ihtimali oldukça artar.
Metabolizma bozukluğuna yol açar. Zamanla tüketilen tüm besinler kilo yapmaya başlar.